Hiç
okuduğunuz bir roman karakteri "ah gerçek hayatta da böyle biri
olsa" dedirtecek kadar sizi kendine hayran bıraktı mı?
Beğenmeyen
Okumasın ekibi olarak kimi kişiliğiyle kimi muhteşem dış görünüşüyle okuyucunun
kalbinde yer etmiş, aşık olunası roman karakterlerini derledik! Yazımızın sonuna ise sizler için bir bonus ekledik, bakmadan geçmeyin!
Mr. Darcy- Aşk ve Gurur
Yakışıklı ve zengin Mr.
Darcy sırf bu özellikleri ile bile rüyaları süslüyor olabilir, tamam. Ancak
bize göre onun bu kadar sevilmesinin sebebi jön olmasından değil, önceleri
ukala ve hissiz bir adamken tam bir beyefendi ve aşk adamına dönüşmesinden
kaynaklanıyor. Hadi itiraf edelim, Mr. Darcy eğer baştan sona aynı, duygulu,
düşünceli, nazik adam olsaydı, birçoğumuz kendisine sıkıcı derdik değil mi?
Behlül - Aşk-ı
Memnu
"Ne? Behlül
mü?" dediğinizi duyar gibi olduk. Kadınların efendi, düzgün, normal adam
yerine; arızalı ve kaypak adamlara aşık olma isteklerini tamamiyle karşılayacak
bir karakter. Yakışıklı ve kazanova... Gerisini kim takar? Not: Bihter
Ziyagil'in ardından halen yas tutuyoruz...
Komiser Nevzat
O bir İstanbul aşığı. O
bir Müzeyyen Senar hayranı. O katillerin acımasız düşmanı. Ahmet Ümit’in
Beyoğlu’nun En Güzel Abisi ve diğer bazı romanlarının ana karakteri Komiser
Nevzat’tan bahsediyoruz. Eşi ve kızı öldürülmüş, onları devamlı kalbinde
taşıyan ama meyhane sahibi Evgenia ile de gönül ilişkisi olan en güzel
sevgilerin insanı. Eski zamanların hatta melodramlardaki karakterlerin
naifliğini taşıyan, insanlığa ve aşka inancımızı tazeleyen Komiser Nevzat,
kalbimizi çalan en önemli roman karakterlerinden. Yaş itibariyle listemizdeki
diğer karakterlere göre bayağı büyük sayılabilecek Komiser, görmüş geçirmiş ve
olgun aşkın en önemli temsillerinden. Sizce de aşk yaştan bağımsız, saf
duyguların gönüller arasındaki paylaşımı değil mi zaten?
Not: Komiser Nevzat iki
önemli oyuncu – Uğur Yücel ve Altan Erkekli – tarafından canlandırıldı ama
açıkcası hayal gücümüzde canlandırmak daha iyi diye düşünüyoruz.
Tomas - Varolmanın Dayanılmaz Hafifliği
Bir gönülde iki kadın,
tutku ve saf sevgi arasında sıkışmış bir erkek. Milan Kundera’nın Varolmanın
Dayanılmaz Hafifliği eserinin ana karakteri Tomas, hovardalığı ve geniş
gönüllülüğü ile tam bir gönülçelen. Desteklemediği politik sistem için çalışmak
istemediğinden doktorluk kariyerini bir kenara koyup cam silicilik yaparak da
saygımızı kazanan bir karakter. İtiraf etmek gerekirse romandan sonra filmi
seyredince insan bir kere daha aşık oluyor kendisine Daniel Day-Lewis sağolsun.
Gözlerine kurban olduğum, Allah özene bezene yaratmış :)
Dorian Gray - Dorian Gray'in Portresi
Kim demiş dış güzellik
önemli değil diye? Hadi itiraf edelim, kusursuz fiziksel güzelliği ile
kadınları (hatta erkekleri bile) kendisine aşık edebilen Dorian'dan
etkilenmemek hiç de kolay değil. Üstelik bir de ekstrası var: Bu adam hiç
yaşlanmıyor! Evet, bir yerden sonra kalbi çürüyor olabilir; ama olsun bazen
"beyinsiz, güzel bir yaratık; kışın, seyredecek çiçeğimiz kalmadığı zaman,
yazın da aklımızı serinletecek bir şeye ihtiyacımız olduğu zaman burada
olmalı." Sen "beyinsiz" kısmını üstüne alınma sevgili Dorian!
Dış güzellik elbet
önemli ama onun kadar önemli olan bir şey de, kırık bir kalbin bitmeyen
sevgisidir. 'O'nu bulduğuna inandıktan sonra ona sıkıca sarılmaktır.
Sadakattir, hayatına devam eder gibi yaparken, diğerleriyle bir aradaymış gibi
görünürken bile hep 'o kişi'yi sevmektir. Kendi iç dünyasında yaşamak, 'saadeti
israf etmekten korkmak'tır. Ruhunun farkında olmak, gerçek sevginin hayatta
sadece bir kez başa gelebileceğine inanmak ve sevdiği zaman da 'bütün dünyayı
sevebilecek kadar çok' sevmektir. Raif Efendi işte budur, böyledir. Böyle
birini buldu mu hiç düşünmeden aşık olunmaz da ne yapılır?
Jay Gatsby - Muhteşem Gatsby
Evet kesinlikle
muhteşem sıfatını hak eden bir adam Gatsby. Sevdiği için her şeyi yapmayı göze
alan cesur ve aşık bir adam. Aynı zamanda sabırlı ve beklemeyi de bilen biri.
Onun için Daisy tarafından sevilmek ve Daisy ile birlikte olabilmek her ne kadar önemliyse de,
sadece Daisy'nin mutlu olması için bile pek çok insanın yapamayacağı şeyleri
bir an bile düşünmeden yapan bir adam o. Sevgisi belki biraz takıntılı ve
hastalıklı gibi gelse de, aşka sadık olabilen nadir insanlardan biri.
Holly Golightly -
Tiffany'de Kahvaltı
Holly; güzel, çekici,
alımlı, çocuksu, saf, bağlanmaktan korkan hatta aşk ile birine bağlanmanın
kafese kapatılmaktan farksız olduğunu düşünen, elindekini kaybetmeden onun
değerini anlamaya yanaşmayan bir kadın. Canlı, hayat dolu, savruk, başına
buyruk, eğlenmeyi ve eğlendirmeyi seven bu kadına ilk görüşte vurulmamanız çok
zor. "Sevgilim" diyerek yanınıza gelip, sigarasını yakmak için sizden
ateş istediği anda onun çekim alanına girmişsiniz demektir. Ve bu alandan
çıkmanız hiç de kolay olmaz.
Esmeralda - Notre
Dame'ın Kamburu
İsmi Türkçede her ne
kadar esmer bir kadını çağrıştırsa da kumral olan Esmeralda'ya ilk bakışınızda
onun, bir insan mı, bir peri mi yoksa bir melek mi olduğuna karar veremezsiniz.
Aynı anda hem Phebus, hem Quasimodo hem de Frollo'nun ona aşık olması da bize
aslında ne kadar güzel olduğu gösterir. Sadece "Belle" ile bu üç
erkeğin ona olan aşkını dinlemeniz bile Esmeralda'ya aşık olmanıza yetecektir.
Lou Salomé - Nietzsche Ağladığında
Uzun boylu ve zarif
genç bir kadın. Alışılmamış bir güzelliğe sahip olan Salomé, fiziksel
güzelliğinin ötesinde; akıllı, güçlü, cesaretli ve hatta küstah. Geleneksel
"kadın" algısını yerle bir ederek karşılaştığı tüm erkeklerin bir
anda aklını ve kalbini -her ne kadar asıl amacı bu olmasa da- çalmayı
başarabiliyor. Onun etkisinden ve çekim alanından kurtulmaksa hiç de kolay
olmuyor..
Küçük Prens-Küçük Prens
Çoğumuzun çocukken
tanıyıp kalbinde yer edinen ilk roman karakteri Küçük Prens'tir. Sebebi sarı
saçları, kendi küçük Astroid'i ile yıldızların arasında yer alması ya da prens
olması değildir. Hatta o, masallardaki beyaz atlı prenslerden daha gerçektir.
Başımızı kaldırıp yıldızlara baktığımızda orada bir yerde olduğuna inanırız.
Çünkü bir kitapta sevme duygusunu samimi ve en saf hali ile bize hissettirip
kalbimizin derinliklerine eken O'dur. Hayata daha farklı bakmaya öğretip
ufkumuzu yıldızlara kadar genişletmiştir. Belki çocuk aklımızla ilk
okuduğumuzda onu çok anlamadık ama büyüyüp yetişkin aklımızla okuyunca yine onu
çocuk kalbimizle sevdik.
Güzel
Remedios-Yüzyıllık Yalnızlık
Güzelliği ile ün salan
Gabriel Garcia Marquez karakteri adeta gökten düşmüş bir melek gibidir. Ancak
dış görünüşe aldanıp aşık olmak her zaman mutluluk getirmez. Macondo'nun gelmiş
geçmiş en güzel kadını olan Remedios karşısında, erkekler aşklarından ölüp
biterler. Safça dursa bile onunla konuştuğunuzda çok mu zeki yoksa aklı gidik
mi tam anlayamazsınız. Erkekler güzelliğine aşık olurken o bu dünyanın bütün
basitliklerinden sıyrılmış bir şekilde yaşamakla meşguldür.
Yazının
bonusu:
Peki
aşık olacağınız roman karakteri gerçek olsa nasıl olurdu?
Bunun cevabını
görmek için Ruby Sparks (Hayalimdeki Aşk) adlı filmi izlemenizi tavsiye
ederiz!
Yazar olan Calvin son romanında kendisinin seveceğini düşündüğü bir dişi karakter yaratır ve adını Ruby koyar. Fakat bir hafta sonra Ruby kanlı canlı salondaki kanepede oturuyordur! Calvin kelimelerinin nefes alan bir canlıya dönüştüğünü görünce ne yapacağını şaşırır.