07 Nisan, 2013



Yüksek Topuklar



Burcu'dan sonra ben de bu yazımda Murathan Mungan'dan bir kitabı paylaşmak istedim, Yüksek Topuklar.  Murathan Mungan'ın 2002 yılında Metis'ten çıkan, kadın, kadınlık, kadın olmanın öğrenişi ya da kadın doğmak ile ilgili romanı. 

Romanın yetişkin kahramanı olan Nermin yaşadığı hayattan pek mutlu değildir, roman boyunca sürekli insanlardan kaçan, hiç kimseye güvenmeyen, kendisini hep yalnız hisseden ve sık sık geçmişine sığınan biri olarak ön plana çıkar. Nermin, “[t]um dünyaya ve çevresindeki hemen herkese iğneleyici bir alaycılıkla bakan kırk yaşlarında bir kadındır.”Aslında insanlardan uzak kalmak istemesindeki en önemli neden yine geçmişinde yatmaktadır. Çünkü Nermin, geçmişte İstanbul’un zengin semtlerinden biri olan Nişantaşı’nda doğup büyümesine rağmen anne ve babasının kendisine olan ilgisizliği ve kayıtsızlığı nedeniyle yalnız kalmıştır. Anne ve babası yanlış bir evlilik yaptıkları için evde iki yabancı gibi yaşamaktadır. Ailedeki bu iletişimsizlik Nermin’i yalnızlığa sürükler anne ve babasından istediği sevgi ve şefkat alamamasına neden olur, bu da onun ileride yaşayacağı aşk ilişkilerinde mutsuz olmasına, hayata küsmesine ve insanlardan kaçmasına neden olacaktır. 

Romanda olaylar, Nermin ile romanın beş yaşındaki kahramanı Tuğde’nin aynı evde geçirdikleri beş günlük bir zaman dilimini kapsar. Tuğde, Nermin’in bir arkadaşının  kızıdır. Seyahate çıkmak zorunda kalan arkadaşı Nermin’den bu sure zarfında kızına bakmasını rica eder. "Gaflet" anında bunu kabul eden Nermin, kendini beş günlük bir cehennemde bulur. Çünkü Tuğde, Nermin’in gözünde sanıldığından daha üstün donanımlara sahip bir "canavar"dır. Daha çok İstanbul’un değişik mekânlarının tercih edildiği eserde Tuğde ve Nermin’in yaşadığı psikolojik savaşlar ana ekseni oluşturur.

Bu şekilde romanın kısa bir özetini verdikten sonra gelelim eleştirilere. Yüksek Topuklar, okuması kolay zevkli sayılabilecek ve bolca tespit içeren bir roman. Zaten asıl mesele de bu tespitlere katılma / katılmama noktasında yaşanmakta. Mungan roman boyunca kadınlardan intikam almak istercesine (bu tamamen benim yorumum) sert ve iğneleyici kullanıyor kalemini. Tuğde ve Nermin üzerinden anlatılan iki farklı 'kadın'nın ( 5 yaşındaki Tuğde'ye 'kadın' demek her ne kadar rahatsız edici gibi de görünse de aslında bir "kadın minyatürü" olarak karşımıza çıkmaktadır), iki farklı jenerasyonun savaşı anlatıyor. 

Okumuş, kentli, ekonomik düzeyi ortanın üstünde ve hayatla ilgili bir takım dertleri olan kadınlar var bu romanda. Cinsellik, annelik, çalışma hayatı, evlilik, ilişkiler, toplumsal cinsiyet rolleri vb. ne arasanız var romanın içinde. Bu bir sorun mu derseniz, asla değil. Ancak benim bu romanla ilgili en büyük sorunum kitaptaki neredeyse tüm kadın karakterlerin "sorunlu" olması. Hepsi hayatlarının bir döneminde yara almış ve bunu atlatamamış ya da atlattığını sanıyor. Tüm kadınlar birbiri ile rekabet içinde, hepsi birbirinin kuyusunu kazmaya çalışıyor, tüm kadınlar için her koşulda önemli olan şey güzellik (güzellik gibi görünmese de)... Liste böyle uzayıp gidiyor benim penceremde. 

Bir de romanın talihsizlikleri var tabii, yazmadan geçmek istemem. İzleyenler bilenler 1998 yılında yayınlanmaya başlayan ve benzer bir konsepte sahip "Sex and the City" dizisini. Orada da kentli ve bağımsız kadınlar var. Bu kadınlar güçlü, romantik, aşık, zayıf, üzgün vs. olabiliyorlar ve biz -en azından ben- diziyi izlerken karakterleri itici bulmuyoruz çünkü güçlü ve zayıf yanlarıyla birlikte veriliyorlar, bu da onları daha gerçek yapıyor. Ancak Yüksek Topuklar'da bu havayı yakalamk pek mümkün olmuyor. Bir diğer taraftan kitap, diziden sonra çıktığı için ele aldığı konular açısından diziyi izleyenler adına biraz tekrar ve yavan bir hava verebiliyor. 

Sonuç olarak bakıldığında, pek çok kadının ve kadınlık durumunun olduğu ve yer yer doğru tespitleri de olan, akıcı, Nermin'in tarzı itibariyle de dili eğlenceli bir kitap. Ben sevmek ve sevmemek arasında gidip geliyorum bu kitabı ama yine de vaktiniz varsa, "modern kadın" dertlerine ve "dertli kadın"lara merakınız varsa okumanızı tavsiye ederim.










0 yorum :

Yorum Gönder