Kemal Tahir, Esir Şehrin İnsanları,
İthaki Yayınları, 20. basım, 2005
Bugün biraz
kütüphanenin önünde durmak biraz da düşünmek suretiyle “acaba Türk edebiyatında
en çok hangi yazarların kitaplarını okudum” diye küçük çapta bir beyin
fırtınası yaparken, gözlerim yan yana duran iki kitaba takıldı: Kemal Tahir’den
Esir Şehrin İnsanları ile Yakup Kadri’den
Sodom ve Gomore. Konu bakımından
birbirinden çok uzakta olmayan bu iki kitaba bakarken, en çok okuduğum iki
yazarın da kendileri olduğunu fark ettim. (Evet, biraz arkaik bir yapım
olabilir, kabul!) İki eser de, çok
farklı iki üslupla yazılmış olsalar dahi ele aldıkları dönem bazında epeyce kesişmektedir
ve büyük farklılıklara rağmen aslında ikisinin de üstüne basa basa anlatmaya
çalıştığı bazı noktalar temelde aynıdır. Ancak bu yazıda, Yakup Kadri’yi bir
başka sefere öteleyerek, Kemal Tahir’in Esir
Şehrin İnsanları kitabından bahsetmek istiyorum.
İlk kez 1956’da
okuyucuyla buluşan Esir Şehrin İnsanları,
Esir Şehrin Mahpusu ve Yol Ayrımı ile birlikte“Esir Şehir
Üçlemesi”ni oluşturuyor. Üçlemenin içinde en severek okuduğum bu kitap, temelde
romanın ana karakteri Kamil Bey’in çevresinde gelişen olaylar üzerinden
özellikle mütareke dönemi İstanbul’unu, şehrin aydınlarını, basınını ve üst
sınıfının durumunu anlatır. Mütareke döneminde İstanbul deyince, hep aklımıza
işgal güçleriyle iş birliği yapan, Anadolu hareketini küçümseyen, memleket
işgal altındayken, balolar tertip eden bir üst sınıf aydın zümresi akla gelir.
Yukarıda bahsettiğim Sodom ve Gomore
bunun tipik bir örneğidir. Esir Şehrin
İnsanları’nda ise Kamil Bey’in eşinin ailesi çerçevesinde benzer bir
zihniyet görmek mümkünken, asıl vurgu Kamil Bey’in de dâhil olduğu bir grup
Osmanlı aydınının direnişe olan katkısındadır. Kamil Bey, kendisine başka fırsatlar,
yani kısaca daha rahat bir yol sunulmuşken, kendisine “doğru” görünen yolu seçer,
idealist davranır, direnişe katılır ve hapsi boylar. Kısaca, mütareke İstanbul’unda,
tehlikeli olduğunu bilseler dahi, yollarından dönmemiş bir aydın zümresi,
Anadolu hareketi için bir şeyler yapmaya çalışır. Ve bu olaylar zinciri Kemal
Tahir’in akıcı ve yalın dilinden anlatıldığında kesinlikle okunmaya değer bir
hale bürünür.
Kamil Bey’in başına
gelenlerden hareketle yazıyı yazarken aklıma gelen soruyu paylaşmak istiyorum: Acaba
bize “doğru” görünen yolda ilerlemenin, kolayı sevmemenin, zor olanı seçmenin
her zaman ağır bir bedeli var mıdır? Belki her yerde değil, ama Kamil Bey’in
topraklarında kesinlikle öyle... Kamil Bey’in topraklarında ne kadar idealist
davranırsanız, o kadar hor görülür, o kadar baskı görür ve o kadar da yalnızlaşırsınız.
Burada sadece kitabın aktarmaya çalıştığı gibi büyük bir meselede ortaya konan
bir idealizmden bahsetmiyorum. Aksine, aile, aşk, arkadaşlık, iş ilişkilerine
kadar sirayet etmiş bir anti-idealizmden, aynılaşmadan, “normal” denen ve ne
olduğunu hala çözmeye çalıştığım ve sonunda kolay olan olduğuna kanaat
getirdiğim olgular bütününden bahsediyorum. Her meselede ve her ortamda,
idealizmin muhakkak bir bedeli de beraberinde getirdiği bu toplumda, bu kitabın
beni aslında hedefi haricindeki bu düşüncelere itmesi de çok şaşırtıcı olmasa
gerek. Ancak yine de, şu an yazdıklarımı çok karamsar gören ve kendi hayatının
kitabı için, “bu eserin bir de diğer ciltleri var” diyerek, umudunu yitirmeyenler
ve dik durmaya çalışanlar için Kamil Bey’in eşiyle konuştuğu bir bölümden
alıntı yaparak noktalamak istiyorum:
“Nihayet, hepsini bir
yana bırakarak cesaretin ne olduğunu bulmaya karar verdi. Sonunda şu inanca
geldi: Cesur adam, o korkak adamcağızdır ki cesaret isteyen yerde, hele diğer
insanların önünde korkuya yenilmez. Her şeyi sarsan korkuya rağmen dizlerini
bükmemeyi, sesini kaybetmemeyi, ayakta kalmayı becerir. En garibi, bu kuvveti
de ona karşısındakiler, yani kendisini korkutanlar verir. ‘Öyleyse, biz bir
cesur adamız karıcığım’ dedi, ‘öyle de kalacağız!’” (s.426)
Meraklısına not: Eğer TRT'nin eskiden yapmış olduğu dönem dizilerinden hoşlanıyorsanız, Fikret Kuşkan, Emre Kınay, Başak Köklükaya gibi isimlerin rol aldığı 8 bölümlük Esir Şehrin İnsanları dizisini de seyredebilirsiniz.
0 yorum :
Yorum Gönder