25 Ağustos, 2012


Kemal Tahir, Esir Şehrin İnsanları, 
İthaki Yayınları, 20. basım, 2005


Bugün biraz kütüphanenin önünde durmak biraz da düşünmek suretiyle “acaba Türk edebiyatında en çok hangi yazarların kitaplarını okudum” diye küçük çapta bir beyin fırtınası yaparken, gözlerim yan yana duran iki kitaba takıldı: Kemal Tahir’den Esir Şehrin İnsanları ile Yakup Kadri’den Sodom ve Gomore. Konu bakımından birbirinden çok uzakta olmayan bu iki kitaba bakarken, en çok okuduğum iki yazarın da kendileri olduğunu fark ettim. (Evet, biraz arkaik bir yapım olabilir, kabul!)  İki eser de, çok farklı iki üslupla yazılmış olsalar dahi ele aldıkları dönem bazında epeyce kesişmektedir ve büyük farklılıklara rağmen aslında ikisinin de üstüne basa basa anlatmaya çalıştığı bazı noktalar temelde aynıdır. Ancak bu yazıda, Yakup Kadri’yi bir başka sefere öteleyerek, Kemal Tahir’in Esir Şehrin İnsanları kitabından bahsetmek istiyorum.

İlk kez 1956’da okuyucuyla buluşan Esir Şehrin İnsanları, Esir Şehrin Mahpusu ve Yol Ayrımı ile birlikte“Esir Şehir Üçlemesi”ni oluşturuyor. Üçlemenin içinde en severek okuduğum bu kitap, temelde romanın ana karakteri Kamil Bey’in çevresinde gelişen olaylar üzerinden özellikle mütareke dönemi İstanbul’unu, şehrin aydınlarını, basınını ve üst sınıfının durumunu anlatır. Mütareke döneminde İstanbul deyince, hep aklımıza işgal güçleriyle iş birliği yapan, Anadolu hareketini küçümseyen, memleket işgal altındayken, balolar tertip eden bir üst sınıf aydın zümresi akla gelir. Yukarıda bahsettiğim Sodom ve Gomore bunun tipik bir örneğidir. Esir Şehrin İnsanları’nda ise Kamil Bey’in eşinin ailesi çerçevesinde benzer bir zihniyet görmek mümkünken, asıl vurgu Kamil Bey’in de dâhil olduğu bir grup Osmanlı aydınının direnişe olan katkısındadır. Kamil Bey, kendisine başka fırsatlar, yani kısaca daha rahat bir yol sunulmuşken, kendisine “doğru” görünen yolu seçer, idealist davranır, direnişe katılır ve hapsi boylar. Kısaca, mütareke İstanbul’unda, tehlikeli olduğunu bilseler dahi, yollarından dönmemiş bir aydın zümresi, Anadolu hareketi için bir şeyler yapmaya çalışır. Ve bu olaylar zinciri Kemal Tahir’in akıcı ve yalın dilinden anlatıldığında kesinlikle okunmaya değer bir hale bürünür.

Kamil Bey’in başına gelenlerden hareketle yazıyı yazarken aklıma gelen soruyu paylaşmak istiyorum: Acaba bize “doğru” görünen yolda ilerlemenin, kolayı sevmemenin, zor olanı seçmenin her zaman ağır bir bedeli var mıdır? Belki her yerde değil, ama Kamil Bey’in topraklarında kesinlikle öyle... Kamil Bey’in topraklarında ne kadar idealist davranırsanız, o kadar hor görülür, o kadar baskı görür ve o kadar da yalnızlaşırsınız. Burada sadece kitabın aktarmaya çalıştığı gibi büyük bir meselede ortaya konan bir idealizmden bahsetmiyorum. Aksine, aile, aşk, arkadaşlık, iş ilişkilerine kadar sirayet etmiş bir anti-idealizmden, aynılaşmadan, “normal” denen ve ne olduğunu hala çözmeye çalıştığım ve sonunda kolay olan olduğuna kanaat getirdiğim olgular bütününden bahsediyorum. Her meselede ve her ortamda, idealizmin muhakkak bir bedeli de beraberinde getirdiği bu toplumda, bu kitabın beni aslında hedefi haricindeki bu düşüncelere itmesi de çok şaşırtıcı olmasa gerek. Ancak yine de, şu an yazdıklarımı çok karamsar gören ve kendi hayatının kitabı için, “bu eserin bir de diğer ciltleri var” diyerek, umudunu yitirmeyenler ve dik durmaya çalışanlar için Kamil Bey’in eşiyle konuştuğu bir bölümden alıntı yaparak noktalamak istiyorum:
“Nihayet, hepsini bir yana bırakarak cesaretin ne olduğunu bulmaya karar verdi. Sonunda şu inanca geldi: Cesur adam, o korkak adamcağızdır ki cesaret isteyen yerde, hele diğer insanların önünde korkuya yenilmez. Her şeyi sarsan korkuya rağmen dizlerini bükmemeyi, sesini kaybetmemeyi, ayakta kalmayı becerir. En garibi, bu kuvveti de ona karşısındakiler, yani kendisini korkutanlar verir. ‘Öyleyse, biz bir cesur adamız karıcığım’ dedi, ‘öyle de kalacağız!’” (s.426)

Meraklısına not: Eğer TRT'nin eskiden yapmış olduğu dönem dizilerinden hoşlanıyorsanız, Fikret Kuşkan, Emre Kınay, Başak Köklükaya gibi isimlerin rol aldığı 8 bölümlük Esir Şehrin İnsanları dizisini de seyredebilirsiniz.  


0 yorum :

Yorum Gönder