16 Temmuz, 2013






Tavandaki Kukla'nın yazarı Ingvar Ambjörnsen. Norveçli yazarın Türkçe'ye çevrilen diğer eserleri Beyaz Zenciler     (Hvite niggere) ve İnsan Postuna Bürünmüş Köpek (Sarons ham) yine Ayrıntı Yayınları tarafından basılmıştır.

Farkındayım biraz soğuk, resmi ve sıkıcı bir giriş olmuş olabilir. Ancak bu kitap benim için anlatması zor bir eser çünkü tecavüzü anlatıyor. Özel olarak üzerine çalıştığım ve tüm kafa patlatmalarıma rağmen bir türlü akıl erdiremediğim konulardan biri tecavüz. Zaten akıl erdirilmesi de imkansız. Ama işte insan her kötü şey de olduğu gibi bir neden arıyor. Ancak failin salt kötülüğü ve nefreti dışında bir neden yok. Bu eylem fail tarafından bir nefret eylemi olarak , karşısındakini korkutmak, aşağılamak ve küçük düşürmek niyetiyle yapılıyor ve bu yolla mağdurun hayatını alt süt ediyor. Bu roman işte tam da bu alt üst oluşu anlatıyor. Ancak birinci ağızdan mağdurun tarafından değil de ablasının ağzından dinliyoruz biz bu hikayeyi.

Tecavüze uğradıktan sonra intihar girişiminde bulunan, hayatını akıl hastanesinde yıllar sürecek bir suskunluğun içinde geçiren kardeşinin intikamını almaya çalışan bir kadının hikayesi bu. Roman boyunca yüzyılların meselesi "suç" ve "ceza"yı farklı bir konu üzerinden yeniden düşünmeye başlıyorsunuz. Bu süreçte elbette ki "adalet"i sorguluyorsunuz. Hatta "bu adalet denen şey acaba dünyanın hiç bir yerinde yok mu acaba?" diye kendinize sormadan da edemiyorsunuz. Mağdurun beyanın esas alınması ve sanığın suçsuzluğunu ispatlamak durumunda olduğu tecavüz olayları gibi durumlarında nasıl da mağdurun kendini aklamak zorunda bırakıldığını bir kez daha düşünüyorsunuz. Bir suçun cezasının sadece faili cezalandırmaktan ibaret değil de aynı zamanda mağdur ve mağdur yakınlarının da bir nevi rahatlamaları için olduğunu yeniden anlıyorsunuz. Çünkü cezasız kalan her suç insanda öfke, hayal kırıklığı ve umutsuzluk yaratır. Bu romanda suçun neden cezasız kaldığı net bir şekilde oraya konulmuyor zaten o kısmı sorgulamanıza gerek kalmıyor. Siz de abla ile beraber bu intikam planının bir parçası olarak ilerliyorsunuz.

Son yıllarda ülkemizde gündemden düşmeyen bir konu olması açısından okunmasını tavsiye ettiğim bir roman "Tavandaki Kukla". Gerek kurgusu gerek anlatım özellikleri açısından edebi olarak sizi saran ve rahatsız eden bir roman. Bu açıdan ele aldığı konu ile uyumlu olduğunu söylemek gerek. Okurken rahatsız olabileceğiniz yerler var ama okumayı bırakmayıp devam etmelisiniz. İnsan ruhunun med-cezirlerini görmek, yaşanan bir felaketin sadece birinci dereceden mağduru değil yakınlarını da nasıl etkilediğini anlamak bakımından okunması gerek.

Ayrıca eklemeden geçemeyeceğim roman Norveç'in soğuk ve karanlık atmosferinde geçiyor. Okurken fiyordlardan buzlanan denizi, soğuğu, karı, ormanı iyice hissediyorsunuz.

2 yorum :

  1. Bugün başlayacağım okumaya, yazınızdan sonra daha da merak ettim:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bitirdikten sonra yorumlarınız için siz tekrar buraya bekliyoruz :)

      Sil