Bundan önceki buluşma yazımızın tarihi 26 Mayıs’ı
gösterirken “gelecek ay görüşmek üzere” diye bir temennide bulunmuşuz. Tabi ki
hiçbirimiz birkaç gün sonra başlayacak ve ana gündemimiz haline gelecek Gezi
olayları hakkında bir öngörü yapamamışız.
Halen de gündemimizin en önemli konusu olan ve katmanlar
halinde ve farklı boyutlara bürünerek büyüyen bu hareketi blogumuz ile entegre
etmek istedik. Bu yüzden de bu buluşmamızı Gezi direnişinin önemli olaylarından
biri olan "Yeryüzü Sofrası" etkinliğinin Boğaziçi ayağı ile
birleştirdik. Kafası karışık Hiç Kıyafetim Yok blogunun sahibi anarşist prenses
de bizlerleydi. Bu vesileyle ona da yaptığı lojistik destek için teşekkür
ediyorum.
Etkinliğin
başlarında çekilmiş bir fotoğraf, çok daha kalabalık olduk
“Dünya
nimetlerini parselleyenlere inat Yeryüzü Sofrası’nı açmaya geldik”
Kitabımız son dönemin popüler yazarlarından olan Murat
Menteş'in Ruhi Mücerret. İtiraf etmek gerekirse yaz aylarının da getirdiği bir
rehavet ve tatil havası nedeniyle hafif bir kitap -bizim gibi bir kitap blogu
için enteresan bir beklenti farkındayım ama biz de insanız- okumak isteyerek bu
kitapta karar kılmıştık.
Kitap hakkında genel kanı: “Olmamış!”. Göze sokulan,
gönderme deneyemeyecek açıklıktaki ifadeler; insanı mesaj bombardımanına
tutuyor. Ancak gündemle de alakalı çok güzel cümleler de yok değil: “Sistem ve
kurumların öncelikli fonksiyonu kendini korumaktır, insanı değil” veya
“Cehennemi cehennem yapan ateş değil zebanilerdir”. Bu tarz aforizmalar bir
kitabı iyi yapmaya yeter mi bilemiyorum. Ama maalesef ki edebiyatımızda bazı
yazarların önceki çalışmaları nedeniyle yeni eserlerinin eleştirilemez boyuta
gelmesi problemi Murat Menteş için de geçerli. Kusura bakmasın kimse ama
entellektüel birikimi yüksek diye kötü edebiyata kötü diyememiz komik.
Bir klasik haline gelen üyelerimizin ağzından kitap
hakkındaki birer cümlelik yorumlarımız tabi ki bu sefer de mevcut. Ama
dediğimiz gibi hiçbirimiz kitabın içine tam olarak girememişiz, "heralde
yaz yüzünden" demek en kibar açıklama olacak sanırım.
Burcu: Ay benim hiç cümlem yok!
Özlem: Bu kitap çok sağlam reklam almış olmalı.
Hazal: Bu adam yazarsa hepimiz Tolstoy'uz (uuu çok ağır
konuştu)
Merve: Mizahı yavan, ironisi light olmuş.
Gözde: Kapak bayağı iyi olmuş!
Bir kitap iki kapak
Murat Menteş' in okuduğum ilk kitabıdır. Radyo programını denk geldikçe dinler, afili filintalar' daki yazılarını takip ederdim. Sonunda kitabını aldım ve okudum. Ama ne yalan söyleyeyeim, sevmedim bu kitabı. Medyada hakkında hep olumlu eleştiriler olmasına rağmen birşey eksik sanki, ya da fazla... Arka arkaya üsturuplu cümleler kurulması kasmış sanki.
YanıtlaSil